İzmir’liler bilirler İstanbul büyüktür ve eğlencelidir. Eğer
orada yaşamayı göze alıyorsan, geçinebileceğin şartları edindiysen ve bence en
önemlisi büyük bir İzmir aşığı değilsen gitmişsindir bile hatta gitmelisin.
Altını çiziyorum İzmir aşığı değilsen, o kadar çok insan tanıyorum ki buraların
aşığı olan ve gitmeyi tercih etmeyen.
Neyse çok zaman kaybetmeden konumuza giriş yapalım değil mi?
Bugün sizlerle paylaşmak istediğim büyük İstanbul’un Büyük Adası. Kısa İstanbul
seyahatimiz sırasında –ki daha önce gitme fırsatı buldum, onları da daha sonra
paylaşacağım belki de- yaşayabileceğim en güzel dakikaları yaşadım sanırım
sevgili dostlarımla. Alınan indirimli biletlerimizle üstelik çok da ucuza geldi
diyebiliriz seyahatimiz. Bu sene şanslı mıyız ne hava da gördük leyleği desek
yeridir. Seyahat ucuz olunca düşünmeden edemiyoruz, İzmir’de hafta sonu iki
günde o kadar parayı rahatça dışarıda harcayabiliriz diye.
Sevgili dostlarımız karşıladı bizi, durum böyle olunca
yorgunluk gidiyor tabi üzerinizden. Hemen hoş sohbete giriş ve ardından uyku
zamanının geldiği hatta geçtiğini fark etmeniz bir anda oluveriyor. Neyse daha
çok zamanımız var şimdi enerji toplayalım diyoruz ve uykuya dalıyoruz. Ertesi
gün harika bir kahvaltıdan sonra doğru Bostancı ve Büyük Ada macerası başlasın.
İzmir’den alışkın olduğumuz vapur bekliyor bizi iskelede ve
kısa bir süre sonra hareket ediyoruz, sahilden İstanbul ne kadar güzel. Durur
muyum hemen dışarıya çıkıyoruz ve fotoğraf çekilmeye başlıyoruz Duygu’yla.
Şurası şurası, burası burası deyişler devam ederken bir bakıyoruz gelmişiz
adaya. Daha öncede gitmiştim buraya hafızamda kare kare canlanıyor hemen
fotoğraflar. Ama bu sefer başka. Bizden başka yerli yabancı turistler ve harika
bir hava var adada. Macera böyle başladı.
Bisiklet Turu
Macera diyorum çünkü eğer bizim gibi bütün adayı bisikletle
gezmeyi tercih ederseniz bu seyahatiniz maceraya dönüşüyor. Hemen öyle ilk
gördüğünüz bisikletçiye dalmayın. Fiyatları araştırın, istediğiniz bisiklet
türüne karar verin, pazarlık edin ve kiralayın. Bisikletler saatlik ya da
günlük olarak tercih edilebiliyor. Hem de çok ucuz günlük olarak 10-15 lira
arası saatlik ise 8 lira civarı bize tüm gün kiralamak mantıklı geldi ve kısa
bir alışma turundan sonra hemen başladık adayı turlamaya.
Tırmanmak zor, iniş harika.
Akıllı olun sepetli ve ikili bisikletlerden alın tabi sizin için kullanabilecek ve sizi çok seven biri varsa. Örneğin ben, sevgili eşim tüm eziyetine rağmen o önde ben arkada gezdik tüm adayı. Şu var ki bu bisikletler tekli olanlardan daha ağır yani arkada oturan pedal çevirmezse özellikle yokuşlarda çıkılması imkansız. Hatta yokuşlarda aşağı inip bisiklet yanınızda tırmanabilirsiniz bile.
Küçük Bir Mola Zamanı
Yanınıza mutlaka su almalısınız çünkü bu kadar pedal
çevirdikten sonra susamamanız mümkün değil. Harika manzaralar karşısında devam
eden gezintimiz adada bulunan küçük cafe de kısa bir ara veriyor. Çay içmeden
olur mu? Mis gibi havayı içinize çekerek en keyiflisinden yudumluyoruz
çaylarımızı. Ardından fotoğraflar çekiliyor yine arka arkaya. Hadi bakalım
yokuş tırmanmaya hazırız artık.
Kaldığımız yerden devam ederken eşsiz evler çıkıyor
karşımıza adanın en güzel yerlerinden birine geldik sanırım, burada birçok dizi
çekimi olmuş şurada şu dizi çekilmiş aaa bak o ev burası konuşmalarının yanından
geçiveriyoruz, bir bakıyoruz Reşat Nuri Güntekin’in evi de var orada. Tarihi kliseye
çıkmak isterseniz de yönünüzü değiştirmelisiniz. Mis kokuların ve faytonların
arasından meydana geliveriyorsunuz. Burada hiç görmediğiniz kadar faytonu bir
arada görebilirsiniz. Şimdi ya geldiğiniz yoldan geri dönersiniz ya da devam
edip daha güzel manzaralarla da karşılaşma olasılığını bulabilirsiniz. Biz
devam etmeyi tercih ediyoruz.
En keyiflisi de bin bir güçlükle çıktığınız yokuştan aşağı
eşsiz güzellikler arasından keyifle inmeniz. Açın kollarınızı, hissedin rüzgarı
teninizde. Derken bir bakıyoruz adanın başladığımız yerine gelivermişiz. Bir
anda karnımızın acıktığını fark ediyoruz ve bizi bekleyen harika ada
yemeklerden birini tercih etmeye gidiyoruz. Koca adayı dolaşırsan acıkırsın
tabi. Hadi bakalım yemek faslı, hooop çay faslı, isterseniz dondurma faslı…
Unutmadan alışveriş faslı da olabilir. Acele edin dönüş vapurunu
kaçıracaksınız.
Bir Büyük Ada macerası daha burada sona eriyor. Bisikletleri
geri vermeyi unutmadınız değil mi?
0 yorum:
Speak up your mind
Tell us what you're thinking... !